UyduTVizle.com Uydu Tv İzleme Rehberi

Uydu Yayınları, Uydu Frekansları ve Televizyonlar Rehberi, Televizyon Siteleri Linkleri

Uydu Sözlüğü, Uydu Teknik Terimler Rehberi

A

Aerial

Anten

Amplifier

Kuvvetlendirici

Antenna

Anten. Elektromagnetik enerjiyi elektrik akımına dönüştüren cihaz veya sistemç Bir antenin kazancı antenin uzunluğu yada alanı ile doğru orantılıdır.

Antenna Efficiency

Anten Verimi. Antene gelen elektromagnetik enerjinin anten tarafından toplanan kısmının yüzde olarak miktarı.

Antenna Illuminator

Anten aydınlatıcısı. Elektromagnetik enerjiyi yansıtıcı anten çanağına gönderen veya toplayan eleman. Feedhornç

Aperture

Apertür. Anten açıklığı. Parabolik antenin elektromagnetik enerjiyi toplayan kısmı.

Aspect Ratio

Televizyon ekranının eninin boyuna oranıç Bu oran normal TV sisteminde 4/3 olup yüksek ayırıcılı (High Definition) TV sistemlerinde ise 16/9 dır.

Attenuator

Zayıflatıcı. Sinyali zayıflatan pasif eleman.

Audio Subcarrier

Ses Alt Taşıyıcısı. Birleşik TV işareti içinde sesin module edildiği yaşıyıcıç Ülkemizdeki TV yayınlarında bu taşıyıcı frekansı 5.5 MHz'dir. Diğer ülkelerde 4.5, 5 ve 6 MHz ses taşıyıcıları kullanılmaktadır. Uydu yayınlarında ise bu taşıyıcı 5 ila 9 MHz arasındadır.

Automatic Frequency Control (AFC)

Otomatik Frekans Kontrolü. Alıcıyı seçilen frekansa kenetleyen ve istasyonun zamanla kaymasını önleyen kontrol sistemi ve devresi.

Automatic Gain Control (AGC)

Otomatik Kazanç Ayarı (OKA). Devrenin kazancını veya çıkış seviyesini belli bir değerde sabit tutan kontrol sistemi veya devresi.

Azimuth

Azimut. Bir doğrultuyu belirlemek üzere kuzeyden itibaren ölçülen pusula açısı.

Az-El Mount

Düşey ve yatay doğrultuda uyduyu izlemek üzere antenin hareket ettirilebildiği montaj mekanizması.

B

Balanced

Dengeli. İki ucuda toprağa bağlı olmayan ve simetrik olan eleman veya sistem

BALUN

"Balanced-to-Unbalanced". Dengeliden dengesize çeviren eleman. Dipol anten gibi simetrik bir sistemi koaksiyel kablo gibi bir ucu topraklı (simetrik olmayan) bir sisteme uyduran eleman

Bandpass Filter

Band Geçiren Süzgeç. Sadece belli bir frekans bölgesini geçiren, onun altında ve üstündeki frekansları zayıflatan süzgeç devresi.

Bandwidth

Band Genişliği. Bir devrenin veya sistemin çalıstığı veya geçirdiği frekans bölgesinin genişliği

Beamwidth

Hüzme Genişliği. Bir antenin görüş açısı. Yayın veya alış gücünün yarıya veya -3 dB düştüğü noktalar arasındaki açı

BNC Connector

BNC Konnektör. 90 derece çevrilerek çekilmek suretiyle çıkarılıp takılan ve 1GHz'e kadar yüksek frekanslarda kullanılabilen fakat daha çok video işaretlerinin bağlanması için kullanılan bağlantı elemanı

Boarsight

Bir alıcı veya verici antenin alış veya veriş doğrultusu.

Broadcast

Umuma yapılan yayın.

Band

Spektrumda belli bir frekans aralığını içina alan bölge.

C

CATV

Community Antenna TV System.Ortak anten sistemi. Ortak bir santral yardımı ile birden fazla daireye TV işaretlerini dağıtan sistem.

Cable-TV

Kablo-TV sistemi. TV işaretlerinin kablo yardımı ile dağıtıldığı sistem.

CCD

Elektrik yüklerinin bir hücreden diğerine aktarılması suretiyle çalışan hafıza elemanı. TV kameralarında gorüntü elde etme ve saklamada kullanılır.

C-Band

C-Bandı. 3.7-4.5 MHz arasını kapsayan uydu yayın frekans bölgesi. Amerikada ve Asyada çokça kullanılan ve artık büyük anten gerektirmesi nedeniyle pek tercih edilmeyen frekans aralığı.

Carrier

Taşıyıcı. Haber işaretinin modülasyonla üzerine bindirildiği taşıyıcı dalga.

Carrier-to-Noise Ratio (C/N)

Alınan işarette taşıyıcı gücünün gürültü gücüne oranı. Alınan işaretin temiz olması için bu oranın yüksek olması gerekir.

Cassagrain Antenna

Bir çanak ve ikinci bir yansıtıcı yardımı ile elektromagnetik dalgaları toplayarak LNB'ye ulaştıran anten sistemi

Chrominance

Krominans. Renkli bir resimdeki rengin cinsini ve doyma miktarını gösteren renk bilgisi işareti

Channel

Kanal. Bir yayının işgal ettiği toplam frekans bölgesi veya bu bölgenin özel numarası.

Circular Polarisation

Dairesel Polarizasyon. Yayılma esnasında doğrultusu düzgün bir şekilde dönen elektromagnetik dalganın polarizasyonu.

Clark Belt

Klark Kuşağı. Durağan uyduların bulunduğu, yerdenyaklaşık 36000 km yükseklikte ve ekvatorun tam üstünde yer alan hayali kuşak. Kuşağın adı, haberleşme uyduları ile ilgili ilk bilim kurgu hikayesini yazan Arthur C. Clark'ın anısına verilmiştir, kendisi halen SriLanka'da yaşamaktadır.

Coaxial

Koaksiyel. Eş eksenli.

Coaxial Cable

Koaksiyel veya eş eksenli kablo. Bir iç iletkenle onu çepeçevre saran ekrandan oluşan kablo.

Connector

Konnektör. Bağlantı elemanı.

Color Burst

Börst. Renk paketi. TV işaretinde renklerin elde edilmesi için gerekli olan renk taşıyıcısını üretmek üzere gönderilen 8-11 periyotluk renk taşıyıcısı. Bu taşıyıcı PAL sistemde 4.43 MHz, NTSC sisteminde 3.58 MHz civarındadır.

Combiner

Kombayner. Birlaştirici. İki veya daha fazla işareti birleştirmek için kullanılan alet veya sistem.

Composite Baseband Signal

Kompozit Temelband İşareti. Modüle edilmiş ses alt taşıyıcısı ve module edilmemiş resim işaretinden meydana gelen toplam sinyal.

Composite Video Signal

Kompozit Video İşareti. Ayınlık, renk ve senkronlama işaretlerinin hepsini bulunduran resim işareti.

Contrast

Bir resimde en beyaz yer ile en siyah yer arasındaki ışık şiddeti oranı.

Cross Modulation

Çapraz Modulasyon. Aynı ortamda iletilen iki işaretin birbirini modüle ederek istenmeyen yeni karışma işaretlerinin meydana gelmesi.

Crosstalk

Diyafoni. Yanyana bulunan iki hat yada kanal arasında meydana gelen karışma.

D

DBS

Doğrudan yayın uydusu. 11-13 GHz arasında doğrudan evlere yayın yapan TV uydusu.

DC

Doğru akım.

Decibel

Desibel. Seviye birimi. İki işaretin gerilimleri veya güçlerinin oranının logaritma olarak ifadesi. Bu oran güçler için 10log(P1/P2), gerilimler için 20log(V1/V2) olarak hesaplanır. Referans olarak sırasıyla, watt, miliwatt veya µV alinmasi durumunda oran birim dBW,dBm veya dBµV alinir.

Declination

Sapma Açısı. Kuzey doğrultusu ile anten dönüş ekseni(anten direği) arasındaki açı. Bu açı uygun seçildği taktirde anten doğrudan uyduların bulunduğu Klark kuşağını izler.

Decoder

Dekoder. Kodçözücü. Kodlanmış bir işaretin kodunu çözerek esas işareti tekrar ortaya çıkaran devre.

De-Emphasis

Deemfesis. Dengeleme. Gürültüyü azaltmak için yüksek frekanslı bileşenleri arttırılmış işaretleri eski haline getirme işlemi. Bu iş için kullanılan devre veya süzgeç.

Demodulator

Demodülator. Modülasyon çözme devresi. Modüle edilmiş bir işaretten haber işaretini çıkaran devre.

Digital

Dijital. Sayısal. İşaretleri sadece iki değişik seviyede kullanarak( var/yok, alcak/yüksek,1/0,+/- gibi) ileten vea işleyen devre ve sistemler. Sadece iki seviye kullanıldığından bu devrelerin gürültüye karşı duyarlılığı son derece azdır ve işaretler kalitelerinden hiçbir şey kaybetmeden saklanabilir ve çok uzaklara iletilebilir.

Digital-to-Analog Converter

Sayısal/Analog Dönüştürücü. Sayısal bir işareti sürekli analog bir işarete dönüştüren devre veya sistem.

Dipol

Dipol. İki kutuplu. İki eşit ve simetrik koldan oluşan anten.

Director

Direktör. Yagi tipi antenlerde yönlendirici eleman.

Dish

Çanak. Parabolik uydu anteni için kullanılan terim.

Distortion

Distorsiyon. İşaretteki bozulma.

Disribution

Dağıtma.

Downconverter

AltÇevirici. Alçak frekansa dönüştşren frekans değiştirici. Konvertör.

Downlink

Aşağı bağlantı. Uydudan yere yapılan yayın.

Drift

Frekans kayması. Osilatör frekanslarında meydana gelen karasızlık.

Dual Feedhorn

Çift Feedhorn. Hem yatay hem düşey polarizasyonlu işaretleri almak üzere kombine edilmiş besleme elemanı.

D2-MAC

Resmi analog, sesi ve senkronizasyonu dijital olarak gönderen yayın sistemi. İskandinav ülkelerinde kullanılan standart.

E

Earth

Yer. Dünya.

Earth Station

Yer İstasyonu. Uydu yayınlarını almakta kullanılan istasyonlar.

EIRP

Effective Isotropic Radiated Power. Etkin Yayın Gücü. Bir antenin yönlandirilmiş olduğu doğrultuda yaydığı etkin güç. Bu güç verici gücü ile anten kazancının çarpımına eşittir.

Elevation

Elevasyon. Yükseltme açısı. Bir uydunun bulunduğu doğrultunun yere paralel bir düzlemle yaptığı açı.

Equilization

Dengeleme.

F

f/D Ratio

f/D Oranı. Bir parabolik antenin odak uzaklığının çapına oranı. Antenin derinliğini gösteren bir ölçü.

Feedhorn

Çanak antenden yansıyan elektromagnetik dalgaları toplayan parça, anten. Parabolik antenin tam odak noktasına yerleştirilmelidir.

Field

Alan. TV ekranındaki, 652 satırdan oluşan tam bir resmin 312.5 satırlık yarısı. İki tane alan üst üste geçtiğinde tam bir resim çerçevesi (frame) meydana getirir.

Filter

Filtre. Süzgeç.

Focus

Odak.

Focal Length

Odak Uzaklığı. Parabolün yüzeyinden Feedhorn'un yerleştirildiği odak noktası arasındaki uzaklık.

Footprint

Ayakizi. Kapsama alanı. Bir uydunun verici anteninin aydınlattığı (yeterli güçte yaın yaptığı) yeryüzü alnı.

Frame

Çerçeve. 652 satırdan oluşan tam bir TV resmi.

Frequency

Frekans. Sıklık. Periyodik bir işaretin bir saniyedeki tekrarlanma sayısı. Birimi Hz(Hertz) dir.

G

Gain

Kazanç. Bir kuvvetlendiricinin çıkış gücü veya geriliminin giriş gücü veya gerilimine oranı. Bu oran genellikle dB cinsinden veya oran olarak ifade edilir.

G/T

Gain-to-Noise-Temperature Ratio. Kazanç/Gürültü Sıcaklık Oranı. Bir anten ve önkuvvetlendiricinin toplam faydalı kuvvetlendirme faktörü. G/T ne kadar yüksekse alış okadar iyi olacaktır.

Geostationery Orbit

Durağan Yörünge. Bak. Clark Belt.

GHz (Gigahertz)

Bir milyar Hz.

H

Headend

Ana Merkez. Kablo-TV sistemlerinde alıcılar, ana dağıtım elemanları ve diğer kontrol aletlerinin bulunduğu ana merkez.

HDTV

Hıgh Definition TV. Yüksek ayırıcılı TV. Normal TV yayın kalitesinden daha yüksek (yaklaşık iki kat) ayırıcılığı olan TV yayını.

I

Impedance

Empedans. Bir devrenin veya elemanın değişken elektrik akımına karşı gösterdiği karmaşık direnç. Empedansın dirençten farkı karmaşık olması yani bir gerçek birde sanal kısmının olması.

Inclination

İnklinasyon. Bir uydunun yörünge düzleminin ekvator düzlemiyle yaptığı açı.

Inclinometre

İnklinometre. Uydunun yükselme açısını ölçen alet.

Interlaced Scanning

Geçmeli Tarama. Televizyon resimlerinde kırpışmayı azaltmak için bir resmin içiçe geçmiş 312.5 satırlık iki alan olarak taranması.

IF (Intermediate Frequency)

Ara Frekans. Alıcılarda antenden gelen işaretin frekansının düşürüldüğü ara değer.

Isotropic Radiator

Her yöne eşit olarak yayın yapan eleman veya anten.

K

Ku-Band

Ku Bandı. Uydu yayınlarının yapıldığı 11-13 GHz arasındaki yayın bandı. Avrupada yaygın olarak kullanılır, Amerika'dada C-Band'ın yerini almaya başlamıştır.

L

Lattitude

Enlem. Yeryüzündeki bir noktanın ekvatordan itibaren ölçülen kuzey/güney açısı.

Line Amplifier

Hat Kuvvetlendiricisi.

LNA (Low Noise Amplifier)

LNA. Alçak Gürültü Kuvvetlendirici. Uydu sistemlerinde feedhorn'un hemen arkasında bulunan ve çok düşük gürültülü ilk kuvvetlendirici katı.

LNB (Low Noise Blocker)

LNB. Alçak Gürültü Blokeri. Bir LNA, frekans değiştirici ve ara frekans kuvvetlendiricisinden oluşan, 12 GHz'lik uydu işaretlerini 900-1700 MHz'lık ara frekansa çeviren blok. Bu blok çanak antenin odak noktasındaki feedhorn a doğrudan bağlanır ve bir kablo ile uydu alıcısına irtibatlanır.

Local Ossillator

İç Osilatör. Bir alıcının içinde bulunan ve frekans değiştirme işleminde kullanılan osilatör.

Longnitude

Boylam. Yeryüzündeki bie noktanın Greenwich'e göre ölçülen doğu/batı açısı.

M

MATV(Master Antenna TV)

Ortak Anten Sistemi. Bir anten sistemi yardımı ile birden fazla TV alıcısının beslendiği dağıtım sistemi.

MHz(Megahertz)

1 milyon Hertz

Microwave

Mikrodalga. Frekansı 500 MHz den yüksek olan dalgalar.

Modulation

Modülasyon. Kipleme. Bir taşıyıcı dalganın herhangi bir özelliğini değiştirmek suretiyle haber işaretinin taşıyıcıya bindirilmesi.

Monochrome

Tek renkli. Siyah/Beyaz TV resmi.

Mount

Montaj Düzeneği. Uydu antenlerinde yatay ve düşey ayar imkanı sağlayan montaj mekanizması.

MAC

Multiplexed Analog Components. Renk, aydınlık, ses ve eşzamanlama işaretlerinin sıkıştırılarak bir satır boyunca ayrı ayrı zamanlarda gönderildiği yeni TV yayın sistemi.

Multiplex

Multipleks. Çoğullama. Birden fazla işaretin aynı anda ortamdan iletimesi için zaman veya frekans uzayında değişik yerler yerleştirilmesi.

N

NTSC

The National Television Standards Commity. ABD, Japonya dışında nerdeyse hiç kullanılmayan renkli TV yayın standardı. 525 çizgi, 30 görüntü/saniye özelliklerinde.

Noise

Gürültü. Rasgele değişen bozucu işaretler. Gürültü seste hışırtı halinde, resimde ise karlanma olarak orataya çıkar.

Noise Figure

Gürültü Sayısı. Bir sistemde işaret eklenen gürültünün miktarını gösteren sayı. İdeal bir kuvvetlendiricide bu sayı 0 dB dır.

Noise Temperature

Gürültü Sıcaklığı. Bir sistemde işarete eklenen gürültünün miktarını göstermek üzere kullanılan eşdeğer sıcaklık. Gürültü sıcaklığı ne kadar az ise eklenen gürültü o kadar azdır.

P

PAL(Phase Alternate Line)

Batı Avrupa veTürkiye'de kullanılan renkli TV yayın standardıç 625 çizgi,25 görüntü/saniye özelliklerinde.

Parabola

Parabol. Uyde antenlerinde kulanılan çanak antenlerin kesit şekli. Parabole paralel olarak gelen ışınlar odak noktasında toplanır.

Phase

Faz. Bir işaretin başka bir referansa göre kaymasını gösteren açı.

Polar Mount

Klark kuşağındaki bütün uyduların antenin sadece yatay eksende dönmesi ile alınabildiği uydu anten montaj sistemi.

Polarisation

Polarizasyon. Bir elektromagnetik dalganın elektrik alan vektörünün doğrultusu. Elektromagnetik dalgalar yatay, düşey, dairesel ve eliptik polarizasyonlu olabilirler.

Pre-Emphasis

Preemfesis. Ağırlık Verme. Gürültüyü azaltmak için yüksek frekanslı bileşemleri kuvvetlendirme işlemi. Bu iş için kullanılan devre veya süzgeç.

R

Raster

Raster. Aydınlanmış TV ekranında işaret olmadığı zaman görülen beyaz çizgiler.

Reflection

Yansıma.

Reflector

Yansıtıcı eleman.

S

SAW Filter

Surface Aquistic Wave Filter. SAW Süzgeci. Yüzey akustik dalgaları prensibi ile çalışan ve bobin, kondansatör kullanmayan keskin kenarlı Y.F. süzgeçleri.

Satellite

Uydu.

Satellite Receiver

Uydu Alıcısı. LNB'den gelen birinci ara frekans işaretinden ses ve resim işaretlerini elde eden alıcı.

Scanning

Tarama.

Scrambling

Karıştırma. TV yayınlarının izinsiz kişilerce alınmaması için şifreli olarak karıştırılması. Bu şekildeki yayınları alabilmek için özel kodçözücü devreler kullanmak gerekir.

Screening Factor

Ekranlama Faktörü. Bir kutunun veya koaksiyel kablonun sızdırma veya ekranlama faktörü. Normal TV dağıtım sistemlerinde bu faktör en az 60 dB, Kablo-TV sistemlarinde ise en az 70 dB olmalıdır.

S/N Ratio(Signal-to-Noise Ratio)

İşaret/Gürültü Gücü Oranı.

Skew

Çevirme. Bir uydudan diğerine geçildiğinde feedhron'un polarizasyonunda gerekli küçük ayarlama.

Splitter

Splitter. Ayırıcı. Dağıtıcı. Bir işareti iki veya daha fazla yola ayırmak veya dağıtmak için kullanılan alet veya sistem.

Subcarrier

Alt Taşıyıcı. Daha yüksek frekanslı başka bir taşıyıcıyı modüle den ikinci taşıyıcı. Örnek olarak; 4.43 MHz'lik renk alt taşıyıcısı ve 5.5 MHz'lik ses alt taşıyıcısı resim taşıyıcısını tekrar modüle ederler.

T

Tap

Tap. TV dağıtım hatlarında kullanılan ayırıcı (yan çıkış) eleman.

TVRO

TVRO. Sadece alıcısı bulunan uydu yer istasyonu.

Threshold

Eşik seviyisi. Alınabilecek en küçük işaret seviyisi.

Transponder

Transponder. Transmitter-Responder. Uyduda bulunan ve alıcı, frekans çevirici ve vericiden meydana gelen mikrodalga tekrarlayıcı.

Transpozer

Transpozer. Alıcı , frekans çevirici ve vericiden meydana gelen TV ve radyp tekrarlayıcı istasyonu.

Trap

Tuzak. Sadece belli bir frekansı süzüp atmak için kullanılan süzgeç.

Trunk

Trank. Anahat. Kablo-TV dağıtımında kullanılan ana dağıtım kabloları.

U

UHF (Ultra High Frequency)

Ultra Yüksek Frekanslar. 300-3000 MHz bölgesini kapsayan frekans bölgesi.

Upconverter

Üst Çevirici. Frekansı daha yüksek bir değere çeviren çevirici.

Uplink

Yerden uyduya bağlantı sağlayan radyo kanalı.

V

VSWR

Gerilim Duran Dalga Oranı. Bir hat veya devrede yansımalar yüzünden meydana gelen duran dalagaların en yüksek gerilim değeri ile en alçak değeri arasındaki oran.

VHF (Very High Frequency)

Çok Yüksek Frekanslar. 30-300 MHz bölgesini kapsayan frekans bölgesi.

Video

Resim İşareti.

Y

Yagi Antenna

Yagi Anten. Bir dipol ile buna paralel pasif yansıtıcı ve yönlendirici çubuklardan oluşan anten.

 


  •